Öneri Formu
Hadis Id, No:
217187, İHS001040
Hadis:
1040 - أَخْبَرَنَا عُمَرُ بْنُ سَعِيدِ بْنِ سِنَانٍ الطَّائِيُّ بِمَنْبَجٍ، أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ أَبِي بَكْرٍ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «إِذَا تَوَضَّأَ الْعَبْدُ الْمُسْلِمُ أَوِ الْمُؤْمِنُ فَغَسَلَ وَجْهَهُ، خَرَجَتْ مِنْ وَجْهِهِ كُلُّ خَطِيئَةٍ نَظَرَ إِلَيْهَا بِعَيْنَيْهِ مَعَ الْمَاءِ، وَمَعَ آخِرِ قَطْرِ الْمَاءِ، أَوْ نَحْوَ هَذَا، فَإِذَا غَسَلَ يَدَيْهِ خَرَجَتْ مِنْ يَدَيْهِ كُلُّ خَطِيئَةٍ بَطَشَتْهَا يَدَاهُ مَعَ الْمَاءِ، أَوْ مَعَ آخِرِ قَطْرِ الْمَاءِ، حَتَّى يَخْرُجَ نَقِيًّا مِنَ الذُّنُوبِ».
Tercemesi:
Bize Ömer İbn Saîd İbn Sinân et-Tâî, Menbic'de haber verdi: Bize Ahmed İbn Ebû Bekr Mâlik'ten, o da Süheyl İbn Ebû Sâlih'ten, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den, Allâh'ın Elçisi (sas)'in şöyle buyurduğunu haber verdi:
Müslüman bir kul ya da bir mümin, abdest aldığında, yüzünü yıkar yıkamaz gözleriyle baktığı her günah, suyla ya da suyun son damlasıyla ya da buna benzer bir şekilde, dökülür. Ellerini yıkamaya başladığında ise, elleriyle işlediği her günah, suyla ya da suyun son damlasıyla birlikte düşer. Sonunda kişi, günahlarından arınmış olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tahâret 1040, 3/315
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ahmed b. Ebu Bekir el-Kuraşî (Ahmed b. Kasım b. Haris b. Zürare)
6. Ömer b. Sinan el-Menbici (Ömer b. Said b. Ahmed b. Sa'd)
Konular:
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Abdest, önemi, fazileti / sevabı
KTB, ABDEST
Öneri Formu
Hadis Id, No:
217188, İHS001041
Hadis:
1041 - أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ إِدْرِيسَ الْأَنْصَارِيُّ، أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ أَبِي بَكْرٍ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ حُمْرَانَ، أَنَّ عُثْمَانَ بْنَ عَفَّانَ جَلَسَ عَلَى الْمَقَاعِدِ , فَجَاءَهُ الْمُؤَذِّنُ فَآذَنَهُ بِصَلَاةِ الْعَصْرِ، فَدَعَا بِمَاءٍ فَتَوَضَّأَ، ثُمَّ قَالَ: لَأُحَدِّثَنَّكُمْ حَدِيثًا لَوْلَا آيَةٌ فِي كِتَابِ اللَّهِ لَمَّا حَدَّثْتُكُمُوهُ، ثُمَّ قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، يَقُولُ: «مَا مِنِ امْرِئٍ يَتَوَضَّأُ فَيُحْسِنُ الْوُضُوءَ، ثُمَّ يُصَلِّي الصَّلَاةَ، إِلَّا غُفِرَ لَهُ مَا بَيْنَهُ وَبَيْنَ الصَّلَاةِ الْأُخْرَى حَتَّى يُصَلِّيَهَا». قَالَ مَالِكٌ: أُرَاهُ يُرِيدُ هَذِهِ الْآيَةَ: {أَقِمِ الصَّلَاةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ، ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ} [هود: 114]
Tercemesi:
Bize el-Huseyn İbn İdrîs el-Ensârî anlattı: Ahmed İbn Ebû Bekr bize Mâlik'ten, o da Hişâm İbn Urve'den, o da babasından, o da Humrân'dan haber verdi:
Osmân İbn Affân oturaklarda otururken, müezzin kendisine gelerek, onu ikindi namazına çağırdı. Bunun üzerine Osmân İbn Affân, su getirtti, abdest aldı ve şöyle dedi: Kur'ân'da olan bir âyet olmasaydı, size şu an anlatacağım hadisi haber vermezdim. Devamla dedi ki: Allâh'ın Elçisi (sas)'i şöyle derken işittim: Her abdest alan ve abdestine özenen, sonra da namazını kılan kimsenin, kıldığı ile bir sonraki kılacağı namaz arasındaki günahlarını Allah bağışlar.
Mâlik şöyle demiştir: Sanıyorum, Osmân'ın kastettiği âyet şudur: Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl! Çünkü iyilikler günahları giderir. Bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tahâret 1041, 3/315
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
2. Humran b. Eban en-Nemri (Humran b. Eban b. Halid b. Abduamr)
3. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
4. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
5. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
6. Ahmed b. Ebu Bekir el-Kuraşî (Ahmed b. Kasım b. Haris b. Zürare)
7. Ebu Ali Hüseyin b. İdris el-Ensari (Hüseyin b. İdris b. Mübarek b. Heysem)
Konular:
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Abdest, önemi, fazileti / sevabı
KTB, ABDEST
Öneri Formu
Hadis Id, No:
217184, İHS001037
Hadis:
1037 - أَخْبَرَنَا أَبُو يَعْلَى، حَدَّثَنَا سُرَيْجُ بْنُ يُونُسَ، وَأَبُو خَيْثَمَةَ: حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ، حَدَّثَنَا ابْنُ ثَوْبَانَ، حَدَّثَنِي حَسَّانُ بْنُ عَطِيَّةَ، أَنَّ أَبَا كَبْشَةَ السَّلُولِيَّ حَدَّثَهُ , أَنَّهُ سَمِعَ ثَوْبَانَ، يَقُولُ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «سَدِّدُوا وَقَارِبُوا، وَاعْلَمُوا أَنَّ خَيْرَ أَعْمَالِكُمُ الصَّلَاةُ، وَلَا يُحَافِظُ عَلَى الْوُضُوءِ إِلَّا مُؤْمِنٌ». قَالَ أَبُو حَاتِمٍ: هَذِهِ اللَّفْظَةُ مِمَّا ذَكَرْنَا فِي كُتُبِنَا , أَنَّ الْعَرَبَ تُطْلِقُ الِاسْمَ بِالْكُلِّيَّةِ عَلَى جُزْءٍ مِنْ أَجْزَاءِ شَيْءٍ يُطْلَقُ اسْمُ ذَلِكَ الشَّيْءِ عَلَى جُزْءٍ مِنْ أَجْزَائِهِ، فَقَوْلُهُ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «لَا يُحَافِظُ عَلَى الْوُضُوءِ إِلَّا مُؤْمِنٌ» , أَطْلَقَ اسْمَ الْإِيمَانِ عَلَى الْمُحَافِظِ عَلَى الْوُضُوءِ، وَالْوُضُوءُ مِنْ أَجْزَاءِ الْإِيمَانِ، كَذَلِكَ اسْمُ الْإِيمَانِ عَلَى الْمُفْرِدِ الْعَمَلَ بِهِ، لِأَنَّهُ جُزْءٌ مِنْ أَجْزَاءِ الْإِيمَانِ عَلَى حَسَبِ مَا ذَكَرْنَاهُ.
وَخَبَرُ سَالِمِ بْنِ أَبِي الْجَعْدِ، عَنْ ثَوْبَانَ خَبَرٌ مُنْقَطِعٌ، فَلِذَلِكَ تَنَكَّبْنَاهُ
Tercemesi:
Bize Ebû Ya'lâ haber verdi: Bize Süreyc İbn Yûnus ile Ebû Hayseme anlattılar: Bize el-Velîd İbn Müslim anlattı: Bize İbn Sevbân anlattı: Bana Hassân İbn Atıyye anlattı, kendisine Ebû Kebşe es-Selûlî anlatmış, o da Sevbân'dan işitmiş:
Allâh'ın Elçisi (sas) şöyle buyurdu: Hakkını verin, aşırılıktan sakının ve bilin ki, ibadetlerinizin en hayırlısı namazdır; müminden başkası da abdestli bulunmaya özen göstermez.
Ebû Hâtim (İbn Hibbân) (ra): Bu, bizim kitaplarımızda açıkladığımız sözlerdendir. Araplar, bir şeyin parçalarından birine, o şeyin bütününün adını verebilirler. Nitekim Peygamber (sas) de: Mü'minden başkası abdestli bulunmaya özen göstermez, sözünde, abdestli bulunmaya özen gösteren kimseye mümin adını verdi. Oysa abdest, imanın kendisi değil, sadece öğelerinden bir öğedir. Yine benzer bir şekilde, Peygamber (sas), amel etmeksizin, sadece ıkrarda bulunan kimseye mümin adını verdi. Çünkü belirttiğimiz gibi o da, imanın öğelerinden bir öğedir.
Sâlim İbn Ebu'l-Ca'd'ın Sevbân'dan rivayet ettiği haber, kopuk bir haberdir. Bu nedenle ondan uzak durduk.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tahâret 1037, 3/311
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
217186, İHS001039
Hadis:
1039 - أَخْبَرَنَا أَبُو عَرُوبَةَ بِحَرَّانَ، حَدَّثَنَا هَوْبَرُ بْنُ مُعَاذٍ الْكَلْبِيُّ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ، عَنْ أَبِي عَبْدِ الرَّحِيمِ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَبِي أُنَيْسَةَ، عَنْ شُرَحْبِيلِ بْنِ سَعْدٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ: قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «أَلَا أَدُلُّكُمْ عَلَى مَا يَمْحُو اللَّهُ بِهِ الْخَطَايَا، وَيُكَفَّرُ بِهِ الذُّنُوبَ؟ » قَالُوا: بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ، قَالَ: «إِسْبَاغُ الْوُضُوءِ عَلَى الْمَكْرُوهَاتِ، وَكَثْرَةُ الْخُطَا إِلَى الْمَسَاجِدِ، وَانْتِظَارُ الصَّلَاةِ بَعْدَ الصَّلَاةِ، فَذَلِكَ الرِّبَاطُ».
Tercemesi:
Bize Ebû Arûbe, Harran'da haber verdi: Bize Hevber İbn Muâz el-Kelbî anlattı: Muhammed İbn Seleme bize Ebû Abdurrahîm'den, o da Zeyd İbn Ebû Üneyse'den, o da Şurahbîl İbn Sa'd'dan, o da Câbir İbn Abdullâh'tan anlattı:
Peygamber sas şöyle buyurdu: Allâh'ın, kendisiyle hataları sildiği ve günahları örttüğü şeyi size haber vereyim mi? Elbette ey Allâh'ın Elçisi, dediler. Şöyle buyurdu: Zorluklara rağmen abdesti özenle almak, mescitlere adımları çoğaltmak ve bir vaktin namazından sonra diğerini dört gözle beklemektir; işte nöbet beklemek budur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tahâret 1039, 3/314
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
217189, İHS001042
Hadis:
1042 - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْحَسَنِ بْنِ قُتَيْبَةَ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ مَوْهَبٍ، حَدَّثَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ سُفْيَانَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ سُفْيَانَ الثَّقَفِيِّ، أَنَّهُمْ غَزَوْا غَزْوَةَ السَّلَاسِلِ، فَفَاتَهُمُ الْعَدُوُّ , فَرَابَطُوا، ثُمَّ رَجَعُوا إِلَى مُعَاوِيَةَ وَعِنْدَهُ أَبُو أَيُّوبَ، وَعُقْبَةُ بْنُ عَامِرٍ، فَقَالَ عَاصِمٌ: يَا أَبَا أَيُّوبَ، فَاتَنَا الْعَدُوُّ الْعَامَ , وَقَدْ أُخْبِرْنَا أَنَّهُ مَنْ صَلَّى فِي الْمَسَاجِدِ الْأَرْبَعَةِ غُفِرَ لَهُ ذَنْبُهُ , قَالَ: يَا ابْنَ أَخِي، أَدُلُّكَ عَلَى مَا هُوَ أَيْسَرُ مِنْ ذَلِكَ؟ إِنِّي سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، يَقُولُ: «مَنْ تَوَضَّأَ كَمَا أُمِرَ، وَصَلَّى كَمَا أُمِرَ، غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ» , أَكَذَلِكَ يَا عُقْبَةُ؟، قَالَ: نَعَمْ.
قَالَ أَبُو حَاتِمٍ: الْمَسَاجِدُ الْأَرْبَعَةُ: مَسْجِدُ الْحَرَامِ، وَمَسْجِدُ الْمَدِينَةِ، وَمَسْجِدُ الْأَقْصَى، وَمَسْجِدُ قُبَاءٍ.
وَغَزَاةُ السَّلَاسِلِ كَانَتْ فِي أَيَّامِ مُعَاوِيَةَ، وَغَزَاةُ السَّلَاسِلِ كَانَتْ فِي أَيَّامِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ.
Tercemesi:
Bize Muhammed İbnü'l-Hasen İbn Kuteybe haber verdi: Bize Yezîd İbn Mevheb anlattı: El-Leys İbn Sa'd bize Ebu'z-Zübeyr'den, o da Süfyân İbn Abdurrahmân'dan, o da Âsım İbn Süfyân es-Sakafî'den anlattı:
Kendileri, Selâsil Savaşı'na çıktıklarında, düşmanı ellerinden kaçırmış ve yavaşlamışlar, sonra da Muâviye'ye geri dönmüşler. Muâviye'nin yanında, Ebû Eyyûb ile Ukbe İbn Âmir varmış. Âsım demiş ki: Ey Ebû Eyyûb, bu sene düşmanı elimizden kaçırdık. Ne var ki, dört mescitte namaz kılan kimsenin günahları affedilirmiş, diye işittik! Ebû Eyyûb şöyle cevap verdi: Bak yeğenim, sana bundan daha kolayını öğreteyim mi? Ben, Allâh'ın Elçisi (sas)'i şöyle derken işittim: Kim, emrolunduğu gibi abdest alır, emrolunduğu gibi namaz kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır. Ebû Eyyûb: Böyle değil mi, diye Ukbe'ye sordu. Ukbe de: Evet, dedi.
Ebû Hâtim (İbn Hibbân) (ra): Dört mescit şunlardır: Mescid-i Harâm, Medine Mescidi, Mescid-i Aksâ, Mescid-i Kubâ. Selâsil Savaşı, Muâviye döneminde, Zatüsselasil de Peygamber (sas) döneminde olmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tahâret 1042, 3/317
Senetler:
1. Ebu Eyyüb el-Ensari (Halid b. Zeyd b. Küleyb b. Salabe b. Abd)
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
2. Asım b. Süfyan es-Sekafî (Asım b. Süfyan b. Abdullah)
3. Süfyan b. Abdurrahman es-Sekafî (Süfyan b. Abdurrahman b. Asım)
4. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yezid b. Halid el-Hemdanî (Yezid b. Halid b. Yezid b. Abdullah)
7. Ebu Abbas Muhammed b. Hasan b. Kuteybe el-Lahmî (Muhammed b. Hasan b. Kuteybe b. Ziyade b. Tufeyl)
Konular:
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Abdest, önemi, fazileti / sevabı
Cami, Mescit, Faziletli Mescitler
Hadis Rivayeti
KTB, ABDEST
Namaz, günahların affına vesile olması
Sahâbe, sahabiler ve hadîs
Siyer, Zâtu's-Selâsil Savaşı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
217192, İHS001045
Hadis:
1045 - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ الْمُثَنَّى، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْغَفَّارِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الزُّبَيْرِيُّ، حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُسْهِرٍ، عَنْ سَعْدِ بْنِ طَارِقٍ، عَنْ أَبِي حَازِمٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «تَبْلُغُ حِلْيَةُ أَهْلِ الْجَنَّةِ مَبْلَغَ الْوُضُوءِ»
Tercemesi:
Bize Ahmed İbn Alî İbnü'l-Müsennâ anlattı: Bize Abdülğaffâr İbn Abdullâh ez-Zübeyrî anlattı: Alî İbn Müshir bize Sa'd İbn Târık'tan, o da Ebû Hâzım'dan, o da Ebû Hureyre'den, o da Peygamber (sas)'den anlattı:
Cennet halkının takıları, abdest yerlerini kaplar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tahâret 1045, 3/320
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
217195, İHS001048
Hadis:
1048 - أَخْبَرَنَا أَبُو يَعْلَى، حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ زَكَرِيَّا بْنِ أَبِي زَائِدَةَ، عَنْ أَبِي مَالِكٍ الْأَشْجَعِيِّ، عَنْ أَبِي حَازِمٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «تَرِدُونَ غُرًّا مُحَجَّلِينَ مِنَ الْوُضُوءِ سِيمَا أُمَّتِي لَيْسَ لِأَحَدٍ غَيْرِهَا»
Tercemesi:
Bize Ebû Ya'lâ anlattı: Bize Ebû Bekr İbn Ebû Şeybe anlattı: Yahyâ İbn Zekeriyyâ İbn Ebû Zâide bize Ebû Mâlik el-Eşcaî'den, o da Ebû Hazim'den, o da Ebû Hureyre'den anlattı:
Allâh'ın Elçisi sas şöyle buyurdu: Başkaları değil, sadece benim ümmetim yani sizler, abdestten dolayı alnınız nurlu, el ve ayaklarınız sekili olarak geleceksiniz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tahâret 1048, 3/324
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
217191, İHS001044
Hadis:
1044 - أَخْبَرَنَا أَبُو خَلِيفَةَ، حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِيُّ هِشَامُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ، حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ سَعِيدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ سَعِيدِ بْنِ الْعَاصِ، حَدَّثَنِي أَبِي، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ: كُنْتُ مَعَ عُثْمَانَ بْنِ عَفَّانَ، فَدَعَا بِطَهُورٍ، فَقَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، يَقُولُ: «مَا مِنِ امْرِئٍ مُسْلِمٍ تَحْضُرُهُ الصَّلَاةُ الْمَكْتُوبَةُ فَيُحْسِنُ وُضُوءَهَا وَرُكُوعَهَا وَخُشُوعَهَا، إِلَّا كَانَتْ كَفَّارَةً لِمَا قَبْلَهَا مِنَ الذُّنُوبِ، مَا لَمْ يَأْتِ كَبِيرَةً، وَذَلِكَ الدَّهْرَ كُلَّهُ»
Tercemesi:
Bize Ebû Halîfe haber verdi: Bize Ebu'l-Velîd Hişâm İbn Abdülmelik et-Tayâlisî anlattı: Bize İshâk İbn Saîd İbn Amr İbn Saîd İbnü'l-Âs anlattı: Babam bana babasından anlattı:
Osmân İbn Affân ile birlikteydim, abdest almak için su getirtti ve dedi ki: Peygamber (sas)'i şöyle derken işittim: Bir farz namaz vakti girdiğinde, abdestini güzelce alan, rükû'unu yerli yerince yapan ve namazdaki kalp ve beden huzuruna dikkat eden her Müslüman kişinin, büyük günah işlemediği sürece, o namazı, önceki günahlarını muhakkak örter. Bu, her zaman geçerlidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tahâret 1044, 3/319
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
Konular: